Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dış katman | outer layer n. | ||
Storms have abraded the outer layer of paint. Fırtınalar boyanın dış katmanını aşındırdı. More Sentences |
||||
General | dış katman | investment n. | ||
General | dış katman | pericarp [rare] n. | ||
Technical | ||||
Technical | dış katman | skin n. | ||
Construction | ||||
Construction | dış katman | revetement n. | ||
Construction | dış katman | revetment n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | dış katman sertleştirme | shell investment casting n. |
Textile | ||
Textile | ayakkabıda dış tabanın altındaki katman | innersole n. |
Textile | ayakkabıda dış tabanın altındaki katman | insole n. |
Medical | ||
Medical | organları örten en dış katman | epithelium n. |
Anatomy | ||
Anatomy | vajinal dış dudakların arasında bulunan, vajina girişi içindeki iki ince deri katman | labia minora n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | (peynir, salam) dış katman | rind n. |
Biology | ||
Biology | bazı protozoalarda bulunan bir dış katman | zoothecium n. |
Marine Biology | ||
Marine Biology | ganoid balıkların gövdesindeki büyük ve kemikli dış katman | buckler n. |
Astronomy | ||
Astronomy | güneş'in iç enerjisinin konveksiyon yoluyla hareket ettiği en dış katman | convection zone n. |
Zoology | ||
Zoology | parazit canlıyı koruyan salgı kaynaklı dış katman | cyst n. |
Botanic | ||
Botanic | bazı mantarların spor üreten kısımlarında bulunan en dış katman | rind n. |
Botanic | tohumun iç ve dış zarı arasında bulunan etli katman | sarcoderm n. |